Rueff Tekniği Nedir?

_dsc9649

Mozambik’te yaşamaya başladığımız bu ilk yılda Kurban bayramı geldi çattı. Kurban bayramında 40 büyükbaş Kurban kesme etkinliğine hazırlık yaptık. Maputo’da çok fazla kurban eti dağıtan girişimci olduğunu öğrendiğimiz için, kimsenin gitmediği, ulaşmadığı yerlere yöneldik. Bu bağlamda Pemba şehri, ülkenin en kuzeydeki, ve Başkent’e en uzak şehir olmasıyla ve şehirde yüksek oranda Müslüman bulunması nedeniyle oldukça uygun bir yer olarak ön plana çıktı.

Tüm hazırlıklar yapıldı. Sıkı pazarlıklar sonucunda 40 adet büyükbaş hayvan temin edildi. Ve artık her şey hazır diye düşünülerek Bayram sabahı beklenmeye başlandı.

Bayram sabahı, Türkiye’de insanlar erkenden bayram namazını kılıp, mezarlıklarını ziyaret edip, sabah erkenden hayvanlarını kestirecek yere intikal edip bir an önce kesim işine koyulurlar. Pemba da ise öyle olmadı, bayram namazı 8 de kılındı, herkesle bayramlaşma ve kesim yerine intikal derken saat 10:30 oldu. Sonrasında 6 tane Mozambikli kasap bir tane Dana’yı kesim için hazırlanan koridora getirdi. Kasaplar çevik hayvanları kontrol etmekte zorlanıyorlardı. Hayvanlar tıpkı at gibi zıplıyor, çitlerin üstünden atlıyor, bir türlü kasapların istedikleri yere gitmiyorlardı.

Hayvanları tek sıra bir koridora soktuktan sonra, kesime geçmeye başladık. Türkiye’dekinin aksine hayvanı zaptetmek için herhangi bir bağ düzenek hazırlanmamıştı. Hayvanı nasıl yatırıp nasıl keseceklerini sordum. Bölgede uygulanan yönteme göre hayvancağızların ensesinden bıçak sokmak suretiyle hayvanları yaralayıp kan kaybına uğramasının ardından hayvanın bayılmasını bekleyerek yerde hayvanı kesmeyi planladıklarını öğrendim. Anlattıklarına göre hayvanlar bu şekilde felç oluyor ve kıpırdayamıyordu.

O anda paniğe kapıldım, çünkü Türkiye’de hiç böyle bir yöntem görmemiştim. Zaten kurban edilecek hayvanın yaralı olmaması gerekiyordu. Bu anlattıkları usül hiç içime sinmedi. Ancak şu da var ki bu konuda çok da bilgili değildim. Kesimi hemen durdurdum. Türkiye’deki veteriner tanıdığım bir büyüğüme çaresizlik içinde telefon açtım. Veteriner Bey, bana eğer hiçbir düzenek yoksa en azından hayvanın Rueff tekniği ile  bağlanarak çöktürülmesi gerektiğini , bu şekilde bir kişinin bile hayvanı zaptedebileceğini ve kesimin hiçbir yara darbesi almadan hayvanın en az acı çekeceği şekilde yapılabileceğini söyledi.

Hayvanların bir hareketinde bütün kasaplar hemen etrafa kaçışıyor, hayvandan korktukları her hallerinden belli oluyordu. Zaten kasapların elbiseleri dışındaki görüntüleri insana bu işi becerebilecekleri hususunda hiç de güven vermiyordu. Bıçaklarını etraftaki taşlara sürterek bilemeye çalışıyorlardı.

O anda çaresizlik içinde ne yapacağımı bilemedim. Aklıma sadece you tube da hayvan nasıl bağlanır diye aramak geldi. Türk kasapların you tube a yükledikleri videolar sayesinde hayvanın nasıl bağlanması gerektiğini, ve nasıl çöktürülmesi gerektiğini seyrettim.

Saat 12 oldu ve biz hala ilk hayvanı bile kesememiştik. Oraya kurban kesimi ve et parçalamak için gelen herkes şaşkınlıkla bizi izliyordu. You tube daki videoları Mozambikli kasaplara izletiyordum. Kasaplar bu yöntemi daha önce hiç görmediklerini ve yapmayı bilmediklerini söylediler.

İş başa düştü, Bismillah diyerek, o videodaki tariflere göre ilk hayvanı halatla bağladık. Tarife göre eğer her şeyi doğru yaptıysak, ipin ucunu arkaya doğru kuvvetle çekince, Dana’nın yere yatması gerekiyordu. Kasaplardan bir tanesi Portekizce biliyordu, diğerleri yerel dillerden sanırsam Macua konuşuyorlardı. Talimatları ben Portekizce bağırınca içlerinden biri, yerel dilde arkadaşlarına çeviriyordu.

img_5308

Puxem com Força! (Haydi kuvvetle çekin) dedim. Yerel dilde bağıran baş kasap ‘Haya’ diyordu. Bağı doğru yapmıştık. Hayvan, yavaşça yere oturdu sonrasında, ipi gevşetmeden hemen İmam diye bağırdım. İmam geldi, gerekli tekbirler getirilerek hemen hayvanı kesti. Şükür elhamdülillah!

Sonrasında aynı nizam ve intizamla 40 hayvanda kesildi. Kasaplar işi öğrendikten sonra, diğer kasap arkadaşlarını da çağırdılar. Gelen kasaplara da yöntemi gösteriyorlardı. Mezbaha’yı işleten Portekizli işletmeci, telefonla arayarak bizzat teşekkür etti. ‘Kasaplarıma yoğunlaştırılmış Helal Kesim Kursu vermişsiniz.’ diyerek takıldı. Çünkü diğer yöntemde kasaplarının sıklıkla yaralandıklarını ve hayvanın kesim sırasında tepinemediği için kanının tamamen akmadığını bunun da etin tadı, derinin hatasız yüzülmesi gibi başka sorunlara yol açtığını ifade etti.

O ana kadar insanlara kurban eti ulaştırmak için geldiğimizi zannettiğimiz Pemba’dan çok daha farklı bir misyonumuz olduğunu fark etmiştik. Müslüman kardeşlerimize helal kesim konusunda Türk kasapların you tube a yükledikleri videolar aracılığı ile milli tecrübemizi paylaşmış olduk. Şehirde yaşayan Müslümanlar da bu tekniği kasaplarının öğrenmesinden oldukça memnun oldular ve bu tekniği bundan sonra sürekli uygulatacaklarını ifade ettiler.

Bu yıla kadar ailemizle sadece bir kez büyükbaş hayvan kurban kesmiştik, onda da tam profesyonel mezbaha olduğu için biz hayvanı ancak kesildikten sonra görebilmiştik. Günümüzde artık Kurban etkinlikleri iyice otomatiğe bağlandı. İnsanlar sadece bir yerlere vekalet ile para gönderiyor. Veya en iyi ihtimalle profesyonel kesim yerlerinde hayvanını sadece kesildikten sonra görme şansı yakalıyor. Vekaleten bir yerlerde kurban kestirsek de muhakkak şahsen de kurbanın bil fiil kesildiği bir ortamda bulunmamız lazım. Çünkü Kurban ibadeti aynı zamanda insana iş başa düştüğünde helal etin nasıl kesilmesi gerektiğini öğreten bir uygulama. Mozambik’teki bu tecrübemiz bize Kurban ibadetinin bu yönünü bir kez daha hatırlattı.

Allah herkesin kurbanlarını kabul etsin!

Maputo,2017

You may also like...