Türk Gölü-Türkçenin kökü
Batı dillerindeki bazı kelimeler Türkçe,Farsça,Arapça gibi doğu dilleri ile açıklanamaz şekilde benzerler. Doğu ve batı kavramları nitekim tarih akışı içerisinde oldukça geç dönemde oluşmuştur. Tarihte geriye doğru gittiğimizde diller arasında daha fazla ortak kelimeler ve sesler duymaya başlarız. Kelimeler bölgeden bölgeye aktarılırken ses değişimlerine uğramakla kalmaz, farklı alfabelerle de yazılarak adeta tanınamaz hale gelirler.
Türkçenin atası olarak kabul ettiğimiz eski Türkçenin sanılandan daha eski bir dil olduğu inancını taşıyorum. Bunu ispatlamak için eski Türkçede var olan bazı kelimelerin, tarihsel ilişkisi bulunmadığı halde, günümüzde birçok başka dilde hala nasıl var olduğunu açıklamak istiyorum. Günümüzde harfleri oluşturan semboller geçmişte sadece harfi değil, bir durumu, bir manayı bir anlatmak için kullanılırlardı. Lafı çok da uzatmadan, dikkatimi çeken bir kelime yumağından bahsetmek istiyorum. Önce belirli kurallar koyacağız. Sonrasında ise bu kuralı takip ederek bir kelime yumağı oluşturacağız. Birinci kuralımız, kökü üç harfli kelimeler oluşturmak, ikinci kuralımız ilk harf k(g) olacak. Ortada UÜOÖIİ ünlü harflerini kullacağız. Son harf olarak ise birbirine benzeyen RLY harflerini kullanacağız. Bulduğumuz tüm kelimeleri bir şekille mümkün olan en kısa şekilde tarif etmeye çalışacağız. Ben bu tarifimi yapmak için aşağıdaki görseli seçiyorum.

Görselimizi önce tarif edelim. Bir ana gövdeden çıkan iki tane dal görüyoruz. Bu dallar, bir çıkıntı şeklinde. Tekilden çoğula geçme durumu söz konusu. Aynı şekilde iki küçük şeyin bir büyük şeye bağlanma fikrini görüyoruz. Aşağıdaki kelimeleri açıklamak için seçtiğim bu sembolün bir ağaç kıymığı veya bir tarla üstünde biten otlarla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Sözü daha fazla uzatmadan kelimelerimize geçmek istiyorum, kelimeleri okurken yukardaki şekli aklınızdan çıkarmayın.
KELİME | KÖKEN | ANLAM |
kıy- kıymık | e.T.(eski Türkçe) | kıymak, dilmek, kıymık çıkarmak(ateş yakmak için yapılan hazırlık) |
kıl | e.T. | derinin üstünde kıymık gibi çıkan, kıymık gibi incecik olan |
kır- | e.T. | kıymak, bölmek, parçalamak |
kır | e.T. | otlarla sarılı toprak, üstünde otlar çıkmış arazi, bahçe, bağ |
gür | e.T. | çok otlu arazi, çok kıllı deri |
koru | e.T. | gür orman |
kuru koruk | e.T. | ot gibi kuru, ot |
kol | e.T. | bir gövdeye bağlı olan, kendi iradesi olmayan |
kolla- koru- | e.T. | kolun yaptığı eylem. Bağlı olduğu birimi koruma eylemi |
kor | e.T. | ateş/od(ot yakmakla ilgilidir, ateş yakmak için ot gerekir.) |
kül | e.T. | ateş/od artığı. Yandıktan sonra cismi yok olan şey |
küll | Arapça | birleşme, iki dalın birleşmesi, toplanması. İki akarsu kolunun birleşmesi, iki ağaç dalının gövdede birleşmesi Cismi yok olan şeylerin ruhlarının toplandıkları havuz |
gul | Arapça | ruh, cismi olmayan şey |
gül | Farsça, Arapça | çiçek, bahçe, bağ, ot |
göl | e.T. | küll ile aynı şey. Deniz, akarsu kollarının birleşimi, birleşme, toplanma |
kür | batı | ilaç(eski dünyada otlarla yapılan ilaç) |
co-(ko) koperatif koalisyon | batı | birleştirme, birlikte yapma |
kor(cor) | batı | ruh, kalp |
köle | Arapça,Farsça,e.T. | bir hüre bağlı olanlar |
kul | e.T. | köle, bir hüre bağlı olan iradesi olmayan |
akıl | Arapça | birbirine bağlama becerisi, bağlamak |
kola | batı | zamk, yapıştırıcı, bağlayıcı |
colher | batı(Portekizce) | bağı hasat etme, ot toplama, kaşık(toplayan alet) |
kil | Farsça | yapıştırıcı toprak |
köy | e.T | toplanılan yer, birleşilen yer |
gir- | e.T. | dahil olmak, bir gruba katılmak |
Örnekleri bu kadarla kısıtlı tutalım, fakat bu örnekteki kelimelerin tamamının kelime kökü olduğunu unutmayın. Bu kelimelerden türeyen kelimeleri de bu listeye ekleyecek olursak yüzlerce kelimeye ulaşırız. Şimdi yukarıda kullandığımız sembole benzeyen farklı alfabelerdeki harflere bakalım.

Anlam bilimiyle açıklamaya çalıştığımız bu ortaklığa imge bilimi açısından da yeteri kadar delil olduğunu düşünüyorum. Birçoğu eski Türkçeye dayanan bu kelimelerin tarihsel olarak aralarında hiçbir bağ olmayan bu kadar uzak dillerle ortak kökenlerinin olması Türkçenin yer yüzünde konuşulan en eski dillerden birisi olduğunun ispatı niteliğindedir.
Son yorumlar