Türk Gölü-Türkçenin kökü

Geçtiğimiz günlerde bir konuşma esnasında Türkçenin dünyanın en eski dili olduğunu hem de Almanların öne sürdüğünü gösteren bir teori olduğunu dinledim. Konuşmacı olan akademisyen, üstelik de bir batılının bunu söylemesi ile gururlanıyor, bu teorinin çatısının Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından güneş dil teorisi ile zaten önceden ortaya konduğunu söylüyordu. Türkçe, dünyanın en eski dilidir demek, ilk insan olan Hz. Adem Türktü, diyip ispat olarak da bütün Türklerin genetik olarak şeceresini izlediğimiz zaman Hz. Adem’e çıkıyor demeye benzer. Tarihte geriye doğru gittikçe dil çeşitliliği azalır, ve bütün diller eski dünyadaki dillerden kelimeler almaya başlamıştır. Antik dillerin hepsinin ayak izlerini izlediğimizde daha ortak bir dile adeta Hz. Ademin diline çıkmaları olağan bir durumdur. Eğer ki konuşmacı Türkçe dünyanın en eski dilidir demek yerine Türkçe dünyanın en eski dillerinde bulunan kelimeleri barındırıyor deseydi bu ifadeye şapka çıkarırdım, çünkü işin doğrusu işte budur. Türkçenin kökü denebilecek bir dil dünyada ilk zamanlardan beri vardır, bunu gösteren bir delil niteliğindeki KG-AOUEİIL-RLY yumağını anlatmaya çalışacağım.

Batı dillerindeki bazı kelimeler Türkçe,Farsça,Arapça gibi doğu dilleri ile açıklanamaz şekilde benzerler. Doğu ve batı kavramları nitekim tarih akışı içerisinde oldukça geç dönemde oluşmuştur. Tarihte geriye doğru gittiğimizde diller arasında daha fazla ortak kelimeler ve sesler duymaya başlarız. Kelimeler bölgeden bölgeye aktarılırken ses değişimlerine uğramakla kalmaz, farklı alfabelerle de yazılarak adeta tanınamaz hale gelirler.

Türkçenin atası olarak kabul ettiğimiz eski Türkçenin sanılandan daha eski bir dil olduğu inancını taşıyorum. Bunu ispatlamak için eski Türkçede var olan bazı kelimelerin, tarihsel ilişkisi bulunmadığı halde, günümüzde birçok başka dilde hala nasıl var olduğunu açıklamak istiyorum. Günümüzde harfleri oluşturan semboller geçmişte sadece harfi değil, bir durumu, bir manayı bir anlatmak için kullanılırlardı. Lafı çok da uzatmadan, dikkatimi çeken bir kelime yumağından bahsetmek istiyorum. Önce belirli kurallar koyacağız. Sonrasında ise bu kuralı takip ederek bir kelime yumağı oluşturacağız. Birinci kuralımız, kökü üç harfli kelimeler oluşturmak, ikinci kuralımız ilk harf k(g) olacak. Ortada herhangi bir ünlü harf kullanacağız. Son harf olarak ise birbirine benzer sesler üreterek birbirine dönüşebilen RLY harflerini kullanacağız. Bulduğumuz tüm kelimeleri bir şekille mümkün olan en kısa şekilde tarif etmeye çalışacağız. Ben bu tarifimi yapmak için aşağıdaki görseli seçiyorum.

Niye böyle birşey yapmaya çalıştığımızı daha iyi anlatacak olursam, doğudaki Çince gibi yazı sistemlerinde harfler, semboller, bir sesi değil hiyerogliflerde olduğu gibi bir veya birden çok anlamı ifade etmektedir. Bir sembolün birden fazla kelimeyi ifade etmesi mümkündür, önemli olan anlam ile şekil arasında ikonografik bir bağ kurulabilmesidir.

Görselimizi önce tarif edelim. Bir ana gövdeden çıkan iki tane dal görüyoruz. Bu dallar, bir çıkıntı şeklinde. Tekilden çoğula geçme durumu söz konusu. Aynı şekilde iki küçük şeyin bir büyük şeye bağlanma fikrini görüyoruz. Aşağıdaki kelimeleri açıklamak için seçtiğim bu sembolün bir ağaç kıymığı veya bir tarla üstünde biten otlarla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Sözü daha fazla uzatmadan kelimelerimize geçmek istiyorum, kelimeleri okurken yukardaki şekli aklınızdan çıkarmayın.

KELİMEKÖKENANLAM
kıy- kıymıke.T.(eski Türkçe)kıymak, dilmek, kıymık çıkarmak(ateş yakmak için yapılan hazırlık)
kıle.T.derinin üstünde kıymık gibi çıkan, kıymık gibi incecik olan
kır-e.T.kıymak, bölmek, parçalamak
kıre.T.otlarla sarılı toprak, üstünde otlar çıkmış arazi, bahçe, bağ
kıyıe.T.nehirlerin denize döküldüğü yer
kire.T.temiz bir yüzey üstünde göze batan şeyler
güre.T.çok otlu arazi, çok kıllı deri
gir-e.T.kıyafetin içine girmek
korue.T.gür orman
kuru koruke.T.ot gibi kuru, ot
kole.T.bir gövdeye bağlı olan, kendi iradesi olmayan
kolla- koru-e.T.kolun yaptığı eylem. Bağlı olduğu birimi koruma eylemi
kor  e.T.ateş/od(ot yakmakla ilgilidir, ateş yakmak için ot gerekir.)
küle.T.ateş/od artığı. Yandıktan sonra cismi yok olan şey
küllArapçabirleşme, iki dalın birleşmesi, toplanması. İki akarsu kolunun birleşmesi, iki ağaç dalının gövdede birleşmesi   Cismi yok olan şeylerin ruhlarının toplandıkları havuz
gulArapçaruh, cismi olmayan şey
gülFarsça, Arapçaçiçek, bahçe, bağ, ot
göle.T.küll ile aynı şey. Deniz, akarsu kollarının birleşimi, birleşme, toplanma
koy e.T.küçük körfez, deniz kıyısı
kürbatıilaç(eski dünyada otlarla yapılan ilaç)
co-(ko) koperatif koalisyonbatıbirleştirme, birlikte yapma
kor(cor)batıruh, kalp
köleArapça,Farsça,e.T.bir hüre bağlı olanlar
kule.T.köle, bir hüre bağlı olan iradesi olmayan
akılArapçabirbirine bağlama becerisi, bağlamak
kolabatızamk, yapıştırıcı, bağlayıcı
culturbatı, Latincetarım yapmak, üretmek, yetiştirmek
criarbatı, Latincaüretmek, yaratmak
kur-e.Türkçeparçaları birleştirerek inşa etmek
colherbatı(Portekizce)bağı hasat etme, ot toplama, kaşık(toplayan alet)
kıl-e.Türkçeyaratmak, üretmek
kal-e.Türkçebirikmek, toplanmak, göl olmak
kar-,karıştır-e.Türkçeeklemek, biriktirmek, karıştırmak
ikie.Türkçebirden fazla
kırke.Türkçeçok fazla
kırk-e.Türkçekılları kesmek
kare.Türkçeakmadan biriken yağış
karıe.Türkçeiçinden ruh çıkaran varlık
ruh üreten
karıne.Türkçeruh çıkaran, gebe karnı
kilFarsçayapıştırıcı toprak
kayıke.Türkçeyatık k şeklinde su üstünde duran kavis
kay-e.Türkçekayığın yaptığı iş
köye.Ttoplanılan yer, birleşilen yer
gir-e.T.dahil olmak, bir gruba katılmak
acordbatıkatılmak
cursobatı, Portekizceakış, nehrin akışı
correrbatı, Portekizceakmak
golabatı, Portekizceyaka, kıyafet yakası V şeklinde
colobatı, Portekizcekucak, kolarla kavrama
gomabatı, Portekizcesakız, yapıştırıcı
goalbatı, İngilizcevarılan hedef
cozerbatı, Portekizcedikerek birleştirmek
copiarbatı, Portekizceikincisini yapmak, ikileştirmek, kopyalamak
kolaye.Türkçearzu edilen, varılmak istenen(nehrin varma ile ilgisi)
gel-e.Türkçegelmek
gregobatı, Latinköle(Yunan)
greenbatı.İngilizceyeşil,yeşillik,bağ
graybatı,İngilizcekül rengi,gri
krembatımacun, yapıştırıcı
cremarbatı.Portekizceyakmak
calbatı.Portekizcekireç, birleştirici macun
kireçdoğu, Farsçakireç, birleştirici macun
kilise, iglesia, igreja, eclesia …batı,Latincetoplanma yeri
carobatı.Portekizcepahalı, değerli, çok
carerebatı,Latinceyok olmak
colobatı,Portekizcekucak
kolyebatı,Fransızcaboyun bağı
kolonbatı,Latincedikme
kolon2batı,Fransızcabağırsak, yeniden bağ ve bağır ile ilgisi
kolibatı, Fransızcatoplanmış eşya
collobatı,İtalyancaboyun, bedenden çıkan çıkıntı
colonibatı,Latincetarım için kurulmuş köy
koolbatı,Hollandacalahana
couloirbatı,Fransızcadere yatağı
clubbatı,İngilizcetopluluk
kilimFarsçabağlarla örülmüş halı
kilit,kirite.Türkçebağ, bağlamak için takılmış olan
clauderebatı,Latincekapatmak, kilitlemek, bağlamak
cellaYunancabölüntü, hücre
kilerTürkçehücre
kırane.Türkçekıyı
kırbaçe.Türkçeçıkıntı
kırlangıçe.Türkçekuyruğunda çıkıntılar olan kuş
killİngilizceYok etmek,
KulArapçaDemek, manayı sese çevirmek
KarmaSankskritçeİki yönlü dönüşüm felsefesi
KuleArapçadikilmiş olan
Kaldırmak
Kalkmak
E. Türkçe
KuluçkaBulgarcaTüreme
KulunE. TürkçeAt yavrusu
KarpuzYunanca Meyve, yavru, yumurta
KılıfArapça, Yunanca Meyve, Kabuk, yumurta
KalıpArapça, YunancaKabuk, beden
KalpArapça Değişim, dönüşüm
creedİngilizcemezhep, bağlı olanlar
karıncae.Türkçeminnacık, küçücük bir karın

Örnekleri bu kadarla kısıtlı tutalım, fakat bu örnekteki kelimelerin tamamının kelime kökü olduğunu unutmayın. Bu kelimelerden türeyen kelimeleri de bu listeye ekleyecek olursak yüzlerce kelimeye ulaşırız. Şimdi yukarıda kullandığımız sembole benzeyen farklı alfabelerdeki harflere bakalım.

Anlam bilimiyle açıklamaya çalıştığımız bu ortaklığa imge bilimi açısından da yeteri kadar delil olduğunu düşünüyorum. Birçoğu eski Türkçeye dayanan bu kelimelerin tarihsel olarak aralarında hiçbir bağ olmayan bu kadar uzak dillerle ortak kökenlerinin olması Türkçenin yer yüzünde konuşulan en eski dillerle kuvvetli bir ilişkisi olduğunu bu özelliği ile dünyanın en eski dillerinden birisi olduğunu gösterir niteliktedir.  

Günümüzde kullandığımız batı kökenli alfabede 29 harf vardır. 30- 50 adet sembolü insan çok rahat ezberleyebilir. Aşağıda bir sembolden türetilmiş yaklaşık olarak 50 kelime yazmaktadır. 50 sembolden oluşan bir alfabe ile 2500 kelimelik bir dilin tamamının yazılabildiği anlamına gelir ki bu tarih öncesi diller için oldukça yüksek bir rakamdır. Sümerce sözlüklerde 3000 civarında kelime bulunur. Bu açıdan bakıldığında 50 sembollü bir alfabe bir antik dünya dilinde yer alan bütün kelimeleri sembollerle ifade etmek için yeterli bir alfabe sistemi ortaya koymaktadır.

You may also like...